Bunlar Avrupa Birliğin'den Yardım Almışlardır.
Neden Bunlar Hep Uğur Mumcuyu anarak iş görüyorlar?.Atatürkü Kullandıkları gibimi Yapıyorlar?. TÜRKAN SAYLAN KİMDİR, İYİ TANIYALIM
Annesinin, dönemin ünlü müteahhidi Fasih Galip ile evlendikten sonra Lili Mina Raiman adından vazgeçip Leyla adını almıştır. Dahası, MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören’in 24 Nisan 2001′de Başbakanlık’a gönderdiği raporda, Türkan Saylan’ı ve ÇYDD’yi misyonerlik faaliyetlerinin odağındaki isim olarak göstermesi bile görmezden gelinmiştir.
2 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandıktan sonra, başörtülü öğrencilerin korkulu rüyası haline gelmesi de yine bu dönemde gerçekleşmiştir.
Türkan Saylan adını, kamuoyu son dönemde yaptığı iki çıkışla sıkça duymaya başladı. Bunlardan birisi, "Çocuklarımız namaz kılma yerine bale yapsın". Diğeri de, Türkler’i başkalarının yaptıklarını yakıp yıkan bir millet ilan ettiği ifadeleri de bulunmaktadır.
Başkanlık yaptığı derneğin yardım eden şirketleri yazıyorum; Danone, Metro Grosmarket, Turkcell, TNT Ekspres, Ericsson, Finansbank, İş Bankası, Mercedes-Benz bunlardan bazıları.
29 Nisan’da İstanbul’da atılan sloganlardan birisi de, "Türkiye’yi yabancı sermayeye peşkeş çekme" yolunda olacak. "Türkiye’yi satın alan" bu şirketler, kendilerine en çok karşı çıkan kesimlerin sözcülüğünü yapan bir derneğe niçin yardım yaparlar? Aslen Türklüğü bile tartışılan biri nasıl oluyor da böyle önemli derneklerde başkanlık yapıyor tartışılır.
Kendilerini temize çıkartmaya çalışıyor ama.!.
MİT’in misyonerlik raporundaki şok isimler:Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlattığı yazıda, Profesör
’ın da adı geçiyor. Yazıya göre, Türkiye’deki bazı Amerikan okullarının kurucusu olan Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini SEV vakfı eliyle yürütüyor.
Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlatan bir raporda, Türkan Saylan’ın ismi ve başında bulunduğu dernek de yer alıyor.
Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzasıyla 24 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazıda, sürpriz isimler yer alıyor.
MİT’in yazısına göre, Hıristiyanlığın bir kolu olan Protestanlığın Türkiye’de yayılması için faaliyet gösteren Dünya Kiliseler Birliği’nin ülkemizdeki temsilcisi durumundaki Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini Sağlık ve Eğitim Vakfı eliyle yürütüyor. Yazıda Amerikan Bord adına Türkiye’de faaliyet yaptığı belirtilen Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın mütevelli heyetinin başında ise Gülseven Yaşer’in kocası Yaşar Yaşer bulunuyor.
Yazıda, doğrudan Amerikan Bord ile bir ilişkisi olup olmadığı belirtilmemekle birlikte Profesör Türkan Saylan’a ve onun başında bulunduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne de genişçe yer veriliyor.
’ın annesi Lili Mina Raiman’ın aslen Hıristiyan olduğu, 1936’da Leyla ismini aldığı belirtiliyor.
Cumhuriyet mitinglerinin favorisi ve düzenleyicisi Profesör Türkan Saylan kimdir?
1935′de Kandilli’de doğdu. Kandilli Lisesi’ni bitiren Saylan 1963 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Saylan’ın iki oglu ve iki torunu var. Ama son yıllarda akciğer ve kemik vereminden seri ameliyatlar geçiren Saylan, 2 yıl demir korseyle gezerken dahi neşesini koruyabildi…
Annesi: Lili Mina Raiman - 1936 yılında “Leyla” ismini alarak ismini değiştirdi. Lili Mina Raiman ise, Raber Ragman ve Mina Verlig kızı, 1908, Bermingen İngiltere doğumlu ve katolik hristyan.
Kutlu Doğum’lar için ‘şov’ hakareti
Kürsüye çıkan ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, AB sürecini eleştirdi. Yaradılış için ‘hurafe’ diyen Saylan, “Üniversitelerde gençleri laik cumhuriyet yerine İslami yönetime sürüklemek için her türlü parasal kısıntılar en üst düzeye varmıştır.” iddiasını dile getirdi. Kutlu Doğum haftası kutlamalarına da ‘şov’ diyen Saylan, “23 Nisan’daki ulusal coşkuyu gölgelemek üzere aynı tarihlerde yöneticilerin katılımıyla Kutlu Doğum şovu yapılarak cumhuriyetten intikam alınmaktadır.” iddiasında bulundu. Saylan, İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi’nde ‘Türkiye’mizin çağdaşlaşma sürecinde laiklik’ konulu toplantıda da konuşmuş ve Türk milletinin tarih boyunca hep yakıp yıktığını öne sürmüştü.
Türkan Saylan hem dine hem millete açıkça hakaret içeren laflar söylemiş durumda.
Ne diyor Hanfendi(!)
- Türkler tarihten beri yakan yıkan bir milletmiş.
Cevab hakkı bu milletin bir ferdi olarak bana ve hepimize düşüyor. Türk milleti tarihten beri asil duruşunu bozmamıştır ve hayvanlara bile haklar tanımıştır. Osmanlı’daki kayıtlara bakılabilir.
Sizin Prof. ünvanınızın bile mesnedi belli değildir.
- Bi öğrenci sıranın üzerinde namaz kılacağına bale yapsın. Çağdaş Türkiye böyle olur.
Çağdaşlıkla kendisini yanyana getiren bir zihniyet ancak bu lafları kusabilirdi ve kustuda. Modern devlet dediğimiz devletlerde her pazar kiliseye giden devlet başkanlarını görmeyen Türkan Saylan acaba Sultanahmet’in sadece turistik bir yer değil aynı zamanda ibadet yapılan bir yer olduğundan haberi var mı?
BİR KONUŞMASI:
- Bu ülkede hristiyanlığı nasıl yayabiliriz. KÜRDİSTAN’ın temellerini nasıl atabiliriz.
-
Cumhuriyetçi Türkan Saylan! ATATÜRK ismini kullanırsak bunu daha rahat yapabiliriz. Hem para toplar hem destek alırız, kampanyalar düzenler, TÜRKLERDEN topladığımız paralarla, KÜRTLERİ daha bilinçli hale getiririz, cahil insanlarla KÜRDİSTAN’ı kuramayız, Hristiyanlığı bu şekilde daha rahat yaymamız da mümkün.
Son ünlümüz Çydd başkanı Türkan Saylan hanfendi(!) oldu.
Bu ülkede birilerinin dini inançlarına saygısızlık yapıp bunu da vatan millet adına yaptıklarını , onunla perdeleyemiyorlarsa “laiklik elden gidiyor” yaygarasını kullandıklarını artık herkes biliyor.
Sahi kim bu
Cumhuriyetçi Türkan Saylan! ve Çydd
Hemen cevablayalım.
Mit’in raporlarında misyonerlik faaliyetlerinin Türkiye ayağı. Özellikle Kitab-ı Mukaddes Şirketi (Sadece İncil yayımlar, ilk Türkçe incil 1826 yılında çevirmişlerdir) ile sıkı ilişkileri var. Aynı zamanda Amerikan
NF-Board - (Vikipedi)(Dünyadaki misyonerlik faaliyetlerini organize eden Abd merkezli bir vakıf) ile sıkı ilişkiye sahip. Amerikan Board şirketi yaptığı faaliyetleri Türkiye’de
SEV Vakfi (Sağlık Eğitim Vakfı) ve
ÇYDD'...üzerinden yürütmektedir.
DEDESİNİN İSMİ RABER RAGMAN
Uzun süredir Hıristiyan kökenli olduğu konuşulan Türkan Saylan’ın Nüfus Kayıt Örneği’ne ulaşıldı. Türkan Saylan’ın Nüfus Kayıt Örneği’nde annesinin asıl isminin Lilimina Raiman olduğu görülüyor. Aynı zamanda YÖK üyesi olan Türkan Saylan’ın 1924 İngiltere doğumlu olan annesi Lilimina Raiman, 1936 yılında Leyla ismini almış. İstanbul ili Eminönü ilçesine kayıtlı Türkan Saylan’ın anne tarafından dedesinin ismi Raber Ragman, anneannesinin ismi ise Minaverlig. Türkan Saylan’ın annesi Leyla Hanım’ın din hanesinde “Katolik Hıristiyan”yazıyor.
BU NE TESADÜF?
http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312Dedesinin ismi Agop olan Doğu’daki Rektör Yücel Aşkın ile dedesinin ismi Ohanis olan Batı’daki Rektör Alıcı’nın, İHL ve katsayı konusundaki çıkışları ile bu ortak noktalarını 30 Eylül tarihli sayısında “Bu ne tesadüf” şeklindeki haberler, Türkan Saylan’ın da Hıristiyan kökenli oluşuyla ilgili yine aynı soruyu gündeme getiriyor: “Bu ne tesadüf?”
MİT’in misyonerlik raporundaki şok isimler
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlattığı yazıda, Profesör Türkan Saylan‘ın da adı geçiyor. Yazıya göre, Türkiye’deki bazı Amerikan okullarının kurucusu olan Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini
SEV Vakfi eliyle yürütüyor.
“Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz.” diyen ÇYDD Başkanı, Gençlik Korosu’nu yöneten müzisyenin isminin ‘Muhammed‘ olmasını da ‘ironi’ olarak değerlendirmişti.
((
Verdiği reklamlarla ve söylemlerle sürekli halkı kışkırtmaya çalışan bir ruh haleti var. Başkanlığını Profesör Türkan Saylan’ın yaptığı Çağdaş Yaşamı destekleme Derneği hakkında, Atatürk İlke ve İnkılaplarını kalkan olarak kullanıp, bir çok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurtdışından yardım aldığı, hiç bir yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini sivil toplum kuruluşları birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği içerisinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi tutulmuş ve Dernekler Kanunu 62 ve 85/2 maddesine muhalefetten 5 Şubat 2001 tarihinde Maltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapılmıştır.
Şimdi de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Başkanı ve YÖK üyesi Türkan Saylan. Saylan’ın, eğitimin bütün kesimlerinin temsil edildiği 17. Milli Eğitim Şûrası’ndan oylama sonucunda 4′e karşı 66 oyla “Katsayı adaletsizliğine son verilsin” yönünde karar çıkması karşısındaki tavrı hayli dikkat çekiyor. İçine sindiremediği “Herkes üniversiteye eşit şartlarda girsin” kararını “hazırlanmış bir oylama” şeklinde değerlendiren Türkan Saylan’ın da Hıristiyan kökenli olduğu netleşti.
1-
http://www.dinahlak.com/forum/index.php?topic=2885.msg4338#msg43382-
http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkan_Saylan3-
http://www.netpano.com/haber/1578/T%C3%BCrkan/Saylandan/T%C3%BCrkl%C3%BC%C4%9Fe/A%C4%9F%C4%B1r/Hakaret/4-
http://www.haberler.com/turkan-saylan/5-
http://www.tumgazeteler.com/haberleri/turkan-saylan/6-
http://www.tumgazeteler.com/?a=25324547-
http://www.cafesiyaset.com/haber/20080208/Sayin-Turkan-Saylan-siz8-
http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Turkan-Saylandan-ilk-aciklama-geldi.php9-http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Ergenekona-destek-veren-o-sirketler.php
10-
http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Polis-Turkan-Saylani-konusturmadi.php11-http://www.cafesiyaset.com/haber/20080715/Turkan-Saylan-Korkuyorum.php
12-
http://www.cafesiyaset.com/haber/20080514/Isimleri-yerli-cisimleri-yabanci-unluler.phpNecla Arat-(CHP İst. Vekili) Müslüman Halk'ın Düşmanı)Protestan misyonerleri SEV-ÇEV-ÇYDDNecla Arat-(CHP İst. Vekili) Müslüman Halk'ın Düşmanı)Şu üç Sivil Toplum Örgütü, Avrupa Birliği’nden ‘Hibe’ almışlardır: Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD). Şimdi bunlardan SEV’i biraz yakından tanıyalım:
http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312SEV, Sağlık ve Eğitim Vakfı
Fahri Başkan: Şevket Sabancı; Mütevelli Heyeti: Yaşar Yaşer (Başkan), Sema Gökçen (Başkan Yardımcısı), Mete Akyol, Josef Amado, Ceyda Aydede, Prof. Dr. Mustafa Aysan, Örsçelik Balkan, Tarık Bozbey, Gülsen Çapa, Şükran Çelebi, Candan Çilingiroğlu, K. Erhan Dumanlı, Muhteşem Ekenler, Dilek Erzik, Kenneth Frank, Hasan Güleşçi, Tülay Güngen, Mehmet Gür, İlter H. Gürel, Esin Hoyi, Oktay İşcen, Bülent Kalpaklıoğlu, Feyhan Kalpaklıoğlu, Hazım Kantarcı, Prof. Dr. Ahmet N. Koç, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. Zeynep İ. Önsan, İbrahim Paksoy, Yılmaz Poda, Demir Sabancı, Naci Sığın, Tamer Şahinbaş, Ejide Tanık, Prof. Dr. Aykut Toros, Sait Tosyalı, Prof. Dr. İlter Turan, Yrd. Doç. Dr. Engin Ünsal, Füsun Üstün, Dr. Warren H. Winkler, Mehmet Yaltır.
Onursal Mütevelliler: Zeliha Dural, Anna G. Edmonds, Burhan Karaçam, Johannes Meyer, Sevindik Özev, Sevim Öztahtacı, Harold Schoup, İstemihan Talay, Müjde Tekil, Berin Tümer.
Yönetim Kurulu: Tamer Şahinbaş (Başkan), Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu Sait Tosyalı, Ceyda Aydede, Şebnem Day, Esin Hoyi, İbrahim Paksoy, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. İlter Turan.
Projenin Adı: İşten Eve Sağlık: Genç İşçiler ve Eşleri İçin Cinsel Sağlık Eğitim ve Bilgilendirme Merkezi
Tarih: 03.04.2006
AB’den Aldığı Para: 191.000 Avro
Açıklama: 2005 yılının başında, Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş, gazetesinde, ‘Bağlarbaşı’nda Misyoner Okulu’ ve ‘Başbakan’a Misyoner Komşu’ başlıklı iki haber yazdı. Adnan Odabaş, bu haberlerinde şu bilgileri veriyordu:
* SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile Prof. Dr. Türkan Saylan’ın başkanlığını yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYD) işbirliği içindedirler.
* SEV, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlı Amerikan Board ile ilişkilidir, aynı binada çalışmaktadırlar. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermekte ve emrindeki Bible House (İncil Evi) Şirketi ile misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.
* SEV, Türkiye’de Protestan misyonerliği yapmaktadır.
Adnan Odabaş’ın Üsküdar Gazetesi’nde çıkan bu haberleri üzerine SEV mahkemeye başvurdu ve Üsküdar 4. Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak Adnan Odabaş’tan 30 milyar TL. manevi tazminat talep etti. Mahkeme, MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı)’den bilgi istedi. Olaylar şöyle gelişti:
* 2 Mayıs 2005 tarihinde MİT, mahkemeye gönderdiği yanıtta, Amerikan Board’un İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla Türkiye’de Protestanlığın yayılması için uğraş verdiğini doğruladı. MİT, Mahkemeye gönderdiği raporunda; Üsküdar SEV İlköğretim Okulu, Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Lisesi, İzmir SEV İlköğretim Okulu, Tarsus Amerikan Lisesi, Tarsus SEV İlköğretim Okulu ve Gaziantep Amerikan Hastanesi’nin Amerikan Board ile bağlantılı olarak çalıştığını da bildirdi. MİT’in Mahkemeye gönderdiği raporda, son yıllarda mülk edinmeyen Amerikan Board Heyeti’nin tasarrufu altındaki mülklerini de SEV’e devrettiği ve faaliyetlerini SEV aracılığıyla yürüttüğü bilgisi de yer almaktaydı.
* MİT’ten gelen bilgileri değerlendiren Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12 Aralık 2005 tarihinde verdiği kararda, SEV’in 30 milyar TL. tazminat talebini reddetti.
* Mahkeme kararını değerlendiren Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş şunları söyledi: “Gazetemizde yer alan haberlerin hepsi MİT raporuna ve Tapu Kadastro Müdürlüğü’nden aldığımız belgelere dayanmaktaydı. SEV, bunların yalan olduğunu iddia ediyordu. Haklılığımız mahkeme kararıyla ortaya çıktı.” Adnan Odabaş, SEV’in, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ilişkisi olduğunu da anlattı ve şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Bunlar hep birlikte çalışıyor. Bunlar 20 Nisan 2001 tarihli MİT Raporunda sabittir.”
* Adnan Odabaş’ın Nisan 2005’de bir kitabı çıktı: ‘Dikkat Misyoner Geliyor’. Bu kitapta şu bilgiler yer almaktaydı: 1. Yaşar Yaşer’in başkanlığını yaptığı SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile eşi Gülseven Yaşer’in başkanlığını yaptığı ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı), birlikte çalışmaktadırlar. 2. Başkanlığını Gülseven Yaşer’in yaptığı ÇEV, deprem bölgesinde eğitim ve öğretim evi projesi hazırlayarak Amerikan Board’dan parasal yardım talebinde bulunmuştur. 3. Başkanlığını Prof. Dr. Türkan Saylan’ın yaptığı ÇYDD, Atatürk ilke ve inkılaplarını kalkan olarak kullanıp, birçok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para toplamış, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurt dışından parasal yardım almıştır. ÇYDD başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Hıristiyan kökenlidir.
Şimdi, buraya kadar anlatılanları kısaca özetleyelim:
• SEV, Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapmaktadır.
• ÇYDD, SEV ile birlikte çalışmaktadır.
• ÇEV de SEV ile birlikte çalışmaktadır.
• SEV ile birlikte Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapan ÇEV, aynı zamanda bir deprem projesi için de Amerikan Board’dan para yardımı istemiştir.
• ÇEV’in para yardımı istediği Amerikan Board, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlıdır. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir ve emrindeki İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.
Şimdi, bir de ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı)’nın Yönetim Kuruluna bir göz atalım:
ÇEV, Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu:
- Yönetim Kurulu Başkanı: Gülseven Yaşer
- 2. Başkan: (E) Org. Şener Eruygur
- Yönetim Kurulu Üyeleri: Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Necla Ara, Pınar Tünenç, (E) Tuğgeneral İdris Koralp, Yusuf Güsar, Leyla Pekcan.
20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in 2. Başkanı (E) Org. Şener Eruygur, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkanıdır!
20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nur Serter, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkan Yardımcısıdır!
Şimdi ADD üyelerine dönüp soruyoruz:
Siz bu durumu içinize sindirebiliyor musunuz?
(Yılmaz Dikbaş)
http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312Bugün merak ettim ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan adını kamuoyunda son dönemde çok duymaya başladım ve araştırma yaptım. Aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği´nin önde gelenlerinden birisidir. Dedim ki; bu kadar Atatürkçü olan, bu kadar çağdaş yaşam derneği ile ilğilenen kişi kim acaba? Şimdi aşağıya yazmaya başlıyorum, sizlerinde bilgisine sunuyorum.
Annesinin, dönemin ünlü müteahhidi Fasih Galip ile evlendikten sonra Lili Mina Raiman adından vazgeçip Leyla adını almıştır. Dahası, MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören’in 24 Nisan 2001′de Başbakanlık’a gönderdiği raporda, Türkan Saylan’ı ve ÇYDD’yi misyonerlik faaliyetlerinin odağındaki isim olarak göstermesi bile görmezden gelinmiştir. 2 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandıktan sonra, başörtülü öğrencilerin korkulu rüyası haline gelmesi de yine bu dönemde gerçekleşmiştir. Türkan Saylan adını, kamuoyu son dönemde yaptığı iki çıkışla sıkça duymaya başladı. Bunlardan birisi, "Çocuklarımız namaz kılma yerine bale yapsın". Diğeri de, Türkler’i başkalarının yaptıklarını yakıp yıkan bir millet ilan ettiği ifadeleri de bulunmaktadır. Başkanlık yaptığı derneğin yardım eden şirketleri yazıyorum; Danone, Metro Grosmarket, Turkcell, TNT Ekspres, Ericsson, Finansbank, İş Bankası, Mercedes-Benz bunlardan bazıları. 29 Nisan’da İstanbul’da atılan sloganlardan birisi de, "Türkiye’yi yabancı sermayeye peşkeş çekme" yolunda olacak. "Türkiye’yi satın alan" bu şirketler, kendilerine en çok karşı çıkan kesimlerin sözcülüğünü yapan bir derneğe niçin yardım yaparlar? Aslen Türklüğü bile tartışılan biri nasıl oluyorda böyle önemli derneklerde başkanlık yapıyor tartışılır.
Şimdi son olarak diyorumki; bizleri yönlendirmeye çalışan insanları iyi analiz edelim. Böyle güzel memleketimizin kıymetini bilelim...
http://www.aramizdakalsin.com/oku.asp?id=1328&Turkan+Saylan+Kimdir :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.
- Prof. Dr. Saylan'ın türban hakkındaki görüşleri; "Yurtdışında, kapalı kızların üniversitelere gideceğini öğrendik. Bu Türkiye için büyük bir ayıptır. Biz onca yıldır orada hep övgü alırdık. Ülkemiz hep övülürdü. Atatürk övülürdü, laik sistemimiz övülürdü. Ama bu kez Amerikalısından tutun Japon'una kadar herkes 'Türkiye nereye gidiyor' diye sordu. Ben de onlara 'siz rahat olun, biz kadınlar olarak bu anayasa değişikliğine izin vermeyeceğiz' dedim. Demokrasi bu mudur? Herkes üniversiteye gidebilir mi? Kurallarımız yok mu? Çok önemli bir aşamadan geçiyoruz. MHP'nin payandalığını ise hiç affetmiyorum." diyerek türbana olan tepkisini dile getirmişti.
Prof. Dr. Saylan,"Bu çocukların arka bahçe olarak kullanılması zorumuza gidiyor" diyerek "Bunun için sonuna kadar savaşacağız. Bu savaş demokratik yollarla olacak" demişti.
13 Nisan 2009
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=50160