ÎMAN ve İSLÂM

بسم الله الرحمن الرحيم
Tıkla>>İMAN ve İSLAM

BESMELE

بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمـَنِ الرَّحِيمِ

5 Eylül 2022 Pazartesi

ALLAH ZAM YAPIYOR

 ZAM GELİYOR-şiir

 


ZAM GELİYOR-şiir

* Zam geliyor,zam geliyor. Sık kemeri zam geliyıor. Benzinede Zam geliyor. Arabaya zam geliyor. Gelince de tam geliyor. * Baba,kömür al,zam geliyor. Ana,Ekmeğede zam geliyor. Et,Süt Yine zamlanıyor. Zam geliyor,Zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Yüzde üçyüz zam yedik. Yine doymadık,az dedik. Arlanmadık OY verdik. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Zamlı,Tüp gaz alamadım. Ben,Adaleti bulamadım. Param yok,çalamadım. Zam geliyor,zam geliyor. Sık kemeri zam geliyor. * Cepimde metelik kalmadı. Hanım kilot,çorap almadı. Kemerimde delik kalmadı. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Oğlum hasta,Kızım saralı. Hastalanma doktur paralı. Fakir-Fukara çok yaralı. Zam geliyor zam geliyor. Sık kemeri zam geliyor. * Her şey dört kat zamlandı Başbakan zam yok dedi. Ahmaklar yine OY verdi Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Aha,Hırsızlık had safhada. Hırsız,Suçsuz karakolda. Sanık,Tanık oldu Adliyede. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * At molotof bir şey olmaz. Delikanlı bu,yaş on sekiz. Çocuk sayıldı,Ceza yemez. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Zengin arabayı dağdan aşırdı. Fakir düz ovada yolun şaşırdı. OY zamanı sırtımız kaşındı. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Yol Yol yapılmıış neyime, Gidecek arabam yok evime. Zamlandı,Para girmez cepime. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * PKK’nin zalimleri aflandı. Vuran vurdu adliyede aklandı. Ortalık birden bire zamlandı. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Ameline göre amir olur başına. Amir yiyer,sen gidersin işine. Su kattın yine pişmiş aşına. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * Her şeyin başı oy babo oy oy. Zam gelince,sol cepine koy . Olan oldu,İster çalış,ister soy. Zam geliyor,zam geliyor. Sık kemeri zam geliyor. Gelincede tam geliyor. * mehmet selim polat *Kayıt Tarihi : 14.1.2011  08: 13: 00
*

23 Ekim 2018 Salı

KÜFÜRLE YÖNETİLİYORUZ.

27 Ağustos 2018 Pazartesi

ERDOĞAN,İRAK İŞGAL EDİLİRKEN.ABD ASKERLERİNE DUA ETTİ...Başbakan Erdoğan'dan "Cesur Amerikan Askerleri'ne" Dua

AMERİKA ASKERLERİNE DUA EDEN,MÜSLÜMANLARI KATLETTİ.

https://youtu.be/R9wSpRYaXQo

https://youtu.be/-G0anUu--74

https://youtu.be/DjwTKag5e-w

SİGARA YASAK


YAŞADIĞIM HAYAT.ZEHİRLENDİ.
-------
Perşembe, Ağustos 06, 2009
Sigara Yasak,Ne Yapalım?,Sağlığa Zararlıymış
mehmet selim polatSigara sağlığa zararlıymış,Binde bir kişi kanser olurmuş.Onun için yasaklandı.

mehmet selim polat

Sağlık bakanı diyorki dört bir etrafı açık olan bir alanda kişi sigara içebilir.Mehmette dışarı çıktı sigara yaktı.

-Güvenlikçi: amca yasak dedi.

-Sigara içen: kardeşim dışarıdayım.

-Güvenlikçi: amca 15 metreden az hastaneye yaklaşmıyacaksın,oda yasak.

-Amca: kim yasakladı? bunu,

-Güvenlikçi: elimde yasak talimatı var dedi.

-Sigara içen: ee güzelde o talimatı getir bakalım Müdürmü yazdı,meclistenmi çoıktı? bakalım.ondan sonrada bir metre getir,benim ile hasatane arasını ölçelim.15 metreden az ise sigarayı atarım.

-Güvenlikçi: git amca git dedi.

-Adam:Nereye gideyim dokturlar odasınamı?.Oradada sigara içiliyor.doktura yasak yokmu?.

Bir söz vardır;''dokturun dediğini yap,gittiği yoldan gitme'' diye.

Amca hastaneden çıktı arabaya bindi evine gidecek.Şöfür sigara içiyor.Bu şöfür niye sigara içiyor diye söylendi,Başta şöfür ve bazı kişiler .Şöfür içebilir dediler.

-Amca dediki: iyi güzelde şöfürün dumanı kanser yapmıyorda.Benim dumanımmı sizi zehirliyor.Halbuki ben sigaradan kanser olup öleni görmedim.demekki çok az,ama hiç sigara içmeyip kanser olanıda biliyrum.

-Vatandaştan biri dediki ya amca neden sigara yasağına kızıyorsun?.

-Amca;Hükümet vatandaşın sıhhatini düşünerekten sigarayı yasaklamadı.

Bütçeye para lazımmış,bunun için yasakladı.

Sigara içene ve içirene ceza kesilecek.Sigaraya on katı zam yapılacak,Bütçeye para aktarılacak.Tıpkı bir zamanlar Tırafik polislerinin Bütçeye para kazandırdıkları gibi.Yoksa sigara içme taraftarı değilim.

Monoksit Gaz:

Arabalar arkadan monuksit gaz çıkartır,kanserojen üretirler,Halk bunu ciğerlerine kadar çeker,neden yasak değil?.kabahat sigaraya,sigara içenlere yüklenir.Değilmi?.

İçki Serbest:

İçki içenler siroz hastalığına yakalanırlar,neden yasak değil?.

Meyhaneci fazla vergi öderde ondanmı?.Hem içki fabrikaları iflas eder olurmu?.Çiftçi üzümünü kime satacak?.!

Fuhuş:

Fuhuş yapanlar AİDS hastalığına yakalanırlar neden yasak değil?Biliyormusunuz?.

Genel evi patronu Ermeni asıllı,Manukyan vardı vergi rekortmeniydi.Adeta heykeli dikildi.Bunlar tescilli çalışarak bütçeye para kazandırıyorlardı.Seni bacın,teyzen kızı vesikalı çalışıyor,sen veya dayın oğluda züppelik yapıyor,para kazandırıyor.

Sigara içenler şimdiye kadar ne kazandırıyordular?..Hiç...Sigarayı tekeldende almıyordular,kaçak sigara içiyordular,şimdi ise kendileri ekip,kendi sigaralarını içecekler.

Ama sigara şimdi yasak.Şimdi devlete para kazandırma zamanı.Zengin için önemli değildir,içer cezasını öder,olan fakire olur.Zaten Türkiyenin yükü fakirin sırtında değilmi?.Para babo para,''zengin arabasını dağdan aşırır,Fakir düz ovada yolun şaşırır.''öyle değilmi?.

Bu yasak daha öncede çıkmıştı,beş kişiden fazla aynı adada içen varsa 10 milyon tl para kesilirdi.bu yasa yürümedi,Şimdi yürüyecekmi?.

On Milyar Lira maaş alan vekil içer 69 lirayıda öder önemli değilki?

Hapis cezası olsaydı,fakir-zengin ayırt edilmeseydi belki işe yarardı ama,zengin yine bir kılıf hazırlar.

İşte şimdi bütçeye para kazandıracaklar,sigara yasak ceza kesilecek,parası bütçeye aktarılacak,daha sonrada yasayı çıkaran vekillerin ceplerine girecek.

Olduk yasakçı ülke.

Birde bu Türban takanlara ve namaz kılanlara ceza kesilseydiya,bütçeye çok para aktarılırdı.

Namaz Yasağı.

Zaten namaz kılmak parayladır ama direkt bütçeye aktarılmıyor.

Kişi namaz kılacaksa,Abdesthaneye gitmesi lazım.Abdest alması için Tuvalete gitmesi Lazım.Bir hıh demek,Bir milyon liradır.Ya bir milyon yoksa ne olacak?,İşte namaz kılınmayacak Evde kılarım diye tarihe gömülecek.

Diyanet işleri başkanlığı bunlarla ilgilenmez,sigara yasaklığı hakkında hutbe okutturur,ama Tuvaletten haberi yok.Orayı temizleyen kişinin hakkıymış,o bakıcı diyanet personeli olamazmı?.müezzin imam bakamazmı?.zaten Parayla namaz kıldırılamazki,İmam ve müezzinin asıl görevi temizlik işleri değilmi?

Nataşalar:

Turist nataşalar hastalık getirirler,şimdide domuz gribi taşıyorlar,Neden yasak değil?,Para babo para,getiriyorlar.

Ya sağlık?,sağlık önemli değildir.




26 Ağustos 2018 Pazar

BU ADAM KAFAYI YEMİŞ. AKP,UĞRUNA,TAMAMEN SAPITMIŞ...M.Akif Ersoy, Sultan Abdülhamid'e Domuz Diyor Hoş mu Görelim | Üstad Kad...

Fotoğrafım



https://youtu.be/dK9TlD4bdHI

ZENGİN OLMA'NIN SIRRI

16 Ağustos 2018 Perşembe

1 Ağustos 2018 Çarşamba

KARAKOLDA DOĞRU SÖYLER. ADLİYEDE ŞAŞAR. HİÇ BİRİNE OY VERMEDİM,KARDEŞİM YAŞAR...Abdüllatif Şener ilk Meclis konuşması / İktidarı topa tuttu, AKP tepki g...

31 Temmuz 2018 Salı

Erdoğan'ın Efsane 10 Yalanı - Erdoğan'ın Yalanları VOL 4

27 Temmuz 2018 Cuma

NASIL YÖNETİLİYORSUN?

BUNLAR SUÇLU DEĞİLDE. AÇILAN OKULDA OKUYANLAR MI SUÇLU?...GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE AKP GÜLEN İLİŞKİSİ

ERDOĞAN,PARTİYİ KURMAKEN. FETULLAH HOCADAN,İCAZET ALMIŞTIR...Günün BOMBA haberi! Fethullah GÜLEN, Erdoğan ile ilişkisini kendi ağzınd...

FETTULLAH GULEN AKP ERDOGAN İLİSKİLERİ VE DOSTLUGU! GÜLENE HOCAM DEYİRDİ...


https://youtu.be/8ZJK5tX43Ys

25 Temmuz 2018 Çarşamba

AKLINI KULLAN

AKLİ SELİM

AKILLI

İslam Dini Akıllıya Hitap Eder.

(BAKARA suresi 179. ayet):
وَلَكُمْ فِى الْقِصَاصِ حَيٰوةٌ يَا اُولِى الْاَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.
(BAKARA suresi 242. ayet):
كَذٰلِكَ يُبَيِّنُ اللّٰهُ لَكُمْ اٰيَاتِهٖ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Allah size işte böylece âyetlerini açıklar ki düşünüp hakikati anlayasınız.
(BAKARA suresi 269. ayet): 
يُؤْتِى الْحِكْمَةَ مَنْ يَشَاءُ وَمَنْ يُؤْتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُوتِىَ خَيْرًا كَثٖيرًا وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الْاَلْبَابِ
Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.
(ÂLİ IMRÂN suresi 65. ayet):
يَا اَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تُحَاجُّونَ فٖى اِبْرٰهٖيمَ وَمَا اُنْزِلَتِ التَّوْرٰيةُ وَالْاِنْجٖيلُ اِلَّا مِنْ بَعْدِهٖ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Ey ehl-i kitap! İbrahim hakkında niçin çekişirsiniz? Halbuki Tevrat ve İncil, kesinlikle ondan sonra indirildi. Siz hiç düşünmez misiniz?
(ÂLİ IMRÂN suresi 100. ayet):
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا اِنْ تُطٖيعُوا فَرٖيقًا مِنَ الَّذٖينَ اُوتُوا الْكِتَابَ يَرُدُّوكُمْ بَعْدَ اٖيمَانِكُمْ كَافِرٖينَ
Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden bir guruba uyarsanız imanınızdan sonra sizi yeniden inkârcılığa sevkederler.
(ÂLİ IMRÂN suresi 118. ayet): 
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لاَ يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّواْ مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
Ey iman edenler! Kendi dışınızdakileri sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar size fenalık etmekten asla geri durmazlar, hep sıkıntıya düşmenizi isterler. Gerçekten, kin ve düşmanlıkları ağızlarından (dökülen sözlerinden) belli olmaktadır. Kalplerinde sakladıkları (düşmanlıkları) ise daha büyüktür. Eğer düşünüp anlıyorsanız, âyetlerimizi size açıklamış bulunuyoruz.
(MÂİDE suresi 58. ayet):
وَإِذَا نَادَيْتُمْ إِلَى الصَّلاَةِ اتَّخَذُوهَا هُزُوًا وَلَعِبًا ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَوْمٌ لاَّ يَعْقِلُونَ
Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır.

(MÂİDE suresi 103. ayet): 
مَا جَعَلَ اللّهُ مِن بَحِيرَةٍ وَلاَ سَآئِبَةٍ وَلاَ وَصِيلَةٍ وَلاَ حَامٍ وَلَـكِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ وَأَكْثَرُهُمْ لاَ يَعْقِلُونَ
Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kâfirler, yalan yere Allah’a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.
(EN’ÂM suresi 32. ayet):
وَمَا الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلاَّ لَعِبٌ وَلَهْوٌ وَلَلدَّارُ الآخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Müttakî olanlar için ahiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
(EN’ÂM suresi 151. ayet): 
قُلْ تَعَالَوْاْ أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلاَّ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئًا وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا وَلاَ تَقْتُلُواْ أَوْلاَدَكُم مِّنْ إمْلاَقٍ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلاَ تَقْرَبُواْ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلاَ تَقْتُلُواْ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللّهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
De ki: Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, ana-babaya iyilik edin, fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin -sizin de onların da rızkını biz veririz-; kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın ve Allah’ın yasakladığı cana haksız yere kıymayın! İşte bunlar Allah’ın size emrettikleridir. Umulur ki düşünüp anlarsınız.
(A’RAF suresi 169. ayet): 
فَخَلَفَ مِن بَعْدِهِمْ خَلْفٌ وَرِثُواْ الْكِتَابَ يَأْخُذُونَ عَرَضَ هَـذَا الأدْنَى وَيَقُولُونَ سَيُغْفَرُ لَنَا وَإِن يَأْتِهِمْ عَرَضٌ مُّثْلُهُ يَأْخُذُوهُ أَلَمْ يُؤْخَذْ عَلَيْهِم مِّيثَاقُ الْكِتَابِ أَن لاَّ يِقُولُواْ عَلَى اللّهِ إِلاَّ الْحَقَّ وَدَرَسُواْ مَا فِيهِ وَالدَّارُ الآخِرَةُ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ يَتَّقُونَ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Onların ardından da (âyetleri tahrif karşılığında) şu değersiz dünya malını alıp, nasıl olsa bağışlanacağız, diyerek Kitab’a vâris olan birtakım kötü kimseler geldi. Onlara, ona benzer bir menfaat daha gelse onu da alırlar. Peki, Kitap’ta Allah hakkında gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan söz alınmamış mıydı ve onlar Kitap’takini okumamışlar mıydı? Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır. Hâla aklınız ermiyor mu?
(ENFÂL suresi 22. ayet): 
إِنَّ شَرَّ الدَّوَابَّ عِندَ اللّهِ الصُّمُّ الْبُكْمُ الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Şüphesiz Allah katında hayvanların en kötüsü, düşünmeyen sağırlar ve dilsizlerdir.
(YÛNUS suresi 16. ayet): 
قُل لَّوْ شَاء اللّهُ مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ وَلاَ أَدْرَاكُم بِهِ فَقَدْ لَبِثْتُ فِيكُمْ عُمُرًا مِّن قَبْلِهِ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
De ki: Eğer Allah dileseydi onu size okumazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
(YÛNUS suresi 92. ayet):
فَالْيَوْمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ آيَةً وَإِنَّ كَثِيرًا مِّنَ النَّاسِ عَنْ آيَاتِنَا لَغَافِلُونَ
(Ey Firavun!) Senden sonra geleceklere ibret olması için, bugün senin bedenini (cansız olarak) kurtaracağız. İşte insanlardan bir çoğu, hakikaten âyetlerimizden gafildirler.
(YÛNUS suresi 100. ayet):
وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَن تُؤْمِنَ إِلاَّ بِإِذْنِ اللّهِ وَيَجْعَلُ الرِّجْسَ عَلَى الَّذِينَ لاَ يَعْقِلُونَ
Allah’ın izni olmadan hiç kimse inanamaz. O, akıllarını kullanmayanları murdar (inkârcı) kılar.
(HÛD suresi 51. ayet):
يَا قَوْمِ لا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ أَجْرًا إِنْ أَجْرِيَ إِلاَّ عَلَى الَّذِي فَطَرَنِي أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Ey kavmim! Ben, ona (peygamberliğe) karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni yaratandan başkasına ait değildir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
(YÛSUF suresi 109. ayet): 
وَمَا أَرْسَلْنَا مِن قَبْلِكَ إِلاَّ رِجَالاً نُّوحِي إِلَيْهِم مِّنْ أَهْلِ الْقُرَى أَفَلَمْ يَسِيرُواْ فِي الأَرْضِ فَيَنظُرُواْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَدَارُ الآخِرَةِ خَيْرٌ لِّلَّذِينَ اتَّقَواْ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ
Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik. (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir. Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz?
(YÛSUF suresi 111. ayet): 
لَقَدْ كَانَ فِي قَصَصِهِمْ عِبْرَةٌ لِّأُوْلِي الأَلْبَابِ مَا كَانَ حَدِيثًا يُفْتَرَى وَلَـكِن تَصْدِيقَ الَّذِي بَيْنَ يَدَيْهِ وَتَفْصِيلَ كُلَّ شَيْءٍ وَهُدًى وَرَحْمَةً لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır. (Bu Kur’an) uydurulabilecek bir söz değildir. Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir.
(RA’D suresi 4. ayet): 
وَفِي الأَرْضِ قِطَعٌ مُّتَجَاوِرَاتٌ وَجَنَّاتٌ مِّنْ أَعْنَابٍ وَزَرْعٌ وَنَخِيلٌ صِنْوَانٌ وَغَيْرُ صِنْوَانٍ يُسْقَى بِمَاء وَاحِدٍ وَنُفَضِّلُ بَعْضَهَا عَلَى بَعْضٍ فِي الأُكُلِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır.
(RA’D suresi 19. ayet): 
أَفَمَن يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَى إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ
Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkâr eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.
(İBRÂHİM suresi 52. ayet):
هَـذَا بَلاَغٌ لِّلنَّاسِ وَلِيُنذَرُواْ بِهِ وَلِيَعْلَمُواْ أَنَّمَا هُوَ إِلَـهٌ وَاحِدٌ وَلِيَذَّكَّرَ أُوْلُواْ الأَلْبَابِ
İşte bu (Kur’an), kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara (gönderilmiş) bir bildiridir.
(NAHL suresi 12. ayet)
وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالْنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالْنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah’ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.
(NAHL suresi 67. ayet): 
وَمِن ثَمَرَاتِ النَّخِيلِ وَالأَعْنَابِ تَتَّخِذُونَ مِنْهُ سَكَرًا وَرِزْقًا حَسَنًا إِنَّ فِي ذَلِكَ لآيَةً لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Hurma ve üzüm gibi meyvelerden hem içki hem de güzel gıdalar edinirsiniz. İşte bunlarda da aklını kullanan kimseler için büyük bir ibret vardır.
(TÂHÂ suresi 53. ayet)
الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنزَلَ مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَخْرَجْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِّن نَّبَاتٍ شَتَّى
O, yeri size beşik yapan ve onda size yollar açan, gökten de su indirendir. Onunla biz çeşitli bitkilerden çiftler çıkardık.
(TÂHÂ suresi 128. ayet): 
أَفَلَمْ يَهْدِ لَهُمْ كَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّنَ الْقُرُونِ يَمْشُونَ فِي مَسَاكِنِهِمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّأُوْلِي النُّهَى
Bizim, onlardan önce nice nesilleri helâk etmiş olmamız kendilerini yola getirmedi mi? Halbuki onların yurtlarında gezip dolaşırlar. Bunda, elbette ki akıl sahipleri için nice ibretler vardır.
(ENBİYÂ suresi 10. ayet):
لَقَدْ اَنْزَلْنَا اِلَيْكُمْ كِتَابًا فٖيهِ ذِكْرُكُمْ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hâla akıllanmaz mısınız?
(ENBİYÂ suresi 67. ayet):
أُفٍّ لَّكُمْ وَلِمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
Size de, Allah’ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız?
(HAC suresi 46. ayet): 
اَفَلَمْ يَسٖيرُوا فِى الْاَرْضِ فَتَكُونَ لَهُمْ قُلُوبٌ يَعْقِلُونَ بِهَا اَوْ اٰذَانٌ يَسْمَعُونَ بِهَا فَاِنَّهَا لَا تَعْمَى الْاَبْصَارُ وَلٰكِنْ تَعْمَى الْقُلُوبُ الَّتٖى فِى الصُّدُورِ 
(Sana karşı çıkanlar) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lâkin göğüsler içindeki kalpler kör olur.
(MÜ’MİNÛN suresi 80. ayet):
وَهُوَ الَّذٖى يُحْيٖ وَيُمٖيتُ وَلَهُ اخْتِلَافُ الَّيْلِ وَالنَّهَارِ اَفَلَا تَعْقِلُونَVe O, yaşatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün değişmesi O’nun eseridir. Hâla aklınızı kullanmaz mısınız!
(NÛR suresi 58. ayet): 
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لِيَسْتَأْذِنكُمُ الَّذِينَ مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ وَالَّذِينَ لَمْ يَبْلُغُوا الْحُلُمَ مِنكُمْ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ مِن قَبْلِ صَلَاةِ الْفَجْرِ وَحِينَ تَضَعُونَ ثِيَابَكُم مِّنَ الظَّهِيرَةِ وَمِن بَعْدِ صَلَاةِ الْعِشَاء ثَلَاثُ عَوْرَاتٍ لَّكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ وَلَا عَلَيْهِمْ جُنَاحٌ بَعْدَهُنَّ طَوَّافُونَ عَلَيْكُم بَعْضُكُمْ عَلَى بَعْضٍ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Ey! müminler! Ellerinizin altında bulunan (köle ve cariyeleriniz) ve içinizden henüz ergenlik çağına girmemiş olanlar, sabah namazından önce, öğleyin soyunduğunuz vakit ve yatsı namazından sonra (yanınıza gireceklerinde) sizden üç defa izin istesinler. Bunlar, mahrem (kapanmamış) halde bulunabileceğiniz üç vakittir. Bu vakitlerin dışında ne sizin için ne de onlar için bir mahzur yoktur. Birbirinizin yanına girip çıkabilirsiniz. İşte Allah âyetleri size böyle açıklar. Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
(NÛR suresi 59. ayet): 
وَإِذَا بَلَغَ الْأَطْفَالُ مِنكُمُ الْحُلُمَ فَلْيَسْتَأْذِنُوا كَمَا اسْتَأْذَنَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Çocuklarınız ergenlik çağına girdiklerinde, kendilerinden öncekiler (büyükleri) izin istedikleri gibi onlar da izin istesinler. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklar. Allah alîmdir, hakîmdir.
(NÛR suresi 61. ayet): 
لَيْسَ عَلَى الْأَعْمَى حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْأَعْرَجِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى الْمَرِيضِ حَرَجٌ وَلَا عَلَى أَنفُسِكُمْ أَن تَأْكُلُوا مِن بُيُوتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ آبَائِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أُمَّهَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ إِخْوَانِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخَوَاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَعْمَامِكُمْ أَوْ بُيُوتِ عَمَّاتِكُمْ أَوْ بُيُوتِ أَخْوَالِكُمْ أَوْ بُيُوتِ خَالَاتِكُمْ أَوْ مَا مَلَكْتُم مَّفَاتِحَهُ أَوْ صَدِيقِكُمْ لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَأْكُلُوا جَمِيعًا أَوْ أَشْتَاتًا فَإِذَا دَخَلْتُم بُيُوتًا فَسَلِّمُوا عَلَى أَنفُسِكُمْ تَحِيَّةً مِّنْ عِندِ اللَّهِ مُبَارَكَةً طَيِّبَةً كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُون
Âmâya güçlük yoktur; topala güçlük yoktur; hastaya da güçlük yoktur. (Bunlara yapamayacakları görev yüklenmez; yapamadıklarından dolayı günahkâr olmazlar.) Sizin için de, gerek kendi evlerinizden, gerekse babalarınızın evlerinden, annelerinizin evlerinden, erkek kardeşlerinizin evlerinden, kız kardeşlerinizin evlerinden, amcalarınızın evlerinden, halalarınızın evlerinden, dayılarınızın evlerinden, teyzelerinizin evlerinden, veya anahtarlarını uhdenizde bulundurduğunuz yerlerden, yahut dostlarınızın evlerinden yemenizde bir sakınca yoktur. Toplu halde veya ayrı ayrı yemenizde de bir sakınca yoktur. Evlere girdiğiniz zaman, Allah tarafından mübarek ve pek güzel bir yaşama dileği olarak kendinize (birbirinize) selâm verin. İşte Allah, düşünüp anlayasınız diye size âyetleri böyle açıklar.
(FURKÂN suresi 44. ayet):
أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا
Yoksa sen, onların çoğunun gerçekten (söz) dinleyeceğini yahut düşüneceğini mi sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapıktırlar.
(ŞUARA suresi 28. ayet):
قَالَ رَبُّ الْمَشْرِقِ وَالْمَغْرِبِ وَمَا بَيْنَهُمَا إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ
Musa devamla şunu söyledi: Şayet aklınızı kullansanız (anlarsınız ki), O, doğunun, batının ve ikisinin arasında bulunanların Rabbidir.
(KASAS suresi 60. ayet):
وَمَا أُوتِيتُم مِّن شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَزِينَتُهَا وَمَا عِندَ اللَّهِ خَيْرٌ وَأَبْقَى أَفَلَا تَعْقِلُونَ
Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâla buna aklınız ermeyecek mi?
(ANKEBÛT suresi 35. ayet):
وَلَقَدْ تَرَكْنَا مِنْهَا اٰيَةً بَيِّنَةً لِقَوْمٍ يَعْقِلُونَ
Andolsun ki, biz, aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişânesi bırakmışızdır.
(ANKEBÛT suresi 43. ayet):
وَتِلْكَ الْاَمْثَالُ نَضْرِبُهَا لِلنَّاسِ وَمَا يَعْقِلُهَا اِلَّا الْعَالِمُونَ
İşte biz, bu temsilleri insanlar için getiriyoruz; fakat onları ancak bilenler düşünüp anlayabilir.
(ANKEBÛT suresi 63. ayet): 
وَلَئِنْ سَاَلْتَهُمْ مَنْ نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَاَحْيَا بِهِ الْاَرْضَ مِنْ بَعْدِ مَوْتِهَا لَيَقُولُنَّ اللّٰهُ قُلِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Andolsun ki onlara: “Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?” diye sorsan, mutlaka, “Allah” derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
(SÂD suresi 29. ayet):
كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ اِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِيَدَّبَّرُوا اٰيَاتِهٖ وَلِيَتَذَكَّرَ اُولُوا الْاَلْبَابِ 
(Resûlüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı, âyetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar diye indirdik.
(SÂD suresi 43. ayet):
وَوَهَبْنَا لَهُ اَهْلَهُ وَمِثْلَهُمْ مَعَهُمْ رَحْمَةً مِنَّا وَذِكْرٰى لِاُولِى الْاَلْبَابِ
Bizden bir rahmet ve olgun akıl sahipleri için de bir ibret olmak üzere ona hem ailesini hem de onlarla beraber bir mislini bağışladık.
(ZÜMER suresi 9. ayet): 
اَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ اٰنَاءَ الَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْاٰخِرَةَ وَيَرْجُوا رَحْمَةَ رَبِّهٖ قُلْ هَلْ يَسْتَوِى الَّذٖينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذٖينَ لَا يَعْلَمُونَ اِنَّمَا يَتَذَكَّرُ اُولُوا الْاَلْبَابِ
Yoksa geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, ahiretten çekinen ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse (o inkarcı gibi) midir? (Resûlüm!) De ki: Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür.
(ZÜMER suresi 18. ayet):
اَلَّذٖينَ يَسْتَمِعُونَ الْقَوْلَ فَيَتَّبِعُونَ اَحْسَنَهُ اُولٰئِكَ الَّذٖينَ هَدٰیهُمُ اللّٰهُ وَاُولٰئِكَ هُمْ اُولُوا الْاَلْبَابِ 
O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler,sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah’ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.
(ZÜMER suresi 43. ayet):
اَمِ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ شُفَعَاءَ قُلْ اَوَلَوْ كَانُوا لَا يَمْلِكُونَ شَيْپًا وَلَا يَعْقِلُونَ 
Yoksa onlar Allah’tan başkasını şefaatçılar mı edindiler? De ki: Onlar hiçbir şeye güç yetiremezler ve akıl erdiremezlerse de mi (Şefaatçı edineceksiniz)?
(MÜ’MİN suresi 54. ayet):
هُدًى وَذِكْرَى لِأُولِي الْأَلْبَابِ
O, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberidir.
(MÜ’MİN suresi 67. ayet): 
هُوَ الَّذٖى خَلَقَكُمْ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ مِنْ عَلَقَةٍ ثُمَّ يُخْرِجُكُمْ طِفْلًا ثُمَّ لِتَبْلُغُوا اَشُدَّكُمْ ثُمَّ لِتَكُونُوا شُيُوخًا وَمِنْكُمْ مَنْ يُتَوَفّٰى مِنْ قَبْلُ وَلِتَبْلُغُوا اَجَلًا مُسَمًّى وَلَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ 
Sizi topraktan, sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki içinizden daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O’dur. Umulur ki düşünürsünüz.
(HADÎD suresi 17. ayet):
اِعْلَمُوا اَنَّ اللّٰهَ يُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الْاٰيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ
Bilin ki Allah, ölümünden sonra yeryüzünü canlandırıyor. Düşünesiniz diye gerçekten, size âyetleri açıkladık.
(TALÂK suresi 10. ayet):
أَعَدَّ اللَّهُ لَهُمْ عَذَابًا شَدِيدًا فَاتَّقُوا اللَّهَ يَا أُوْلِي الْأَلْبَابِ الَّذِينَ آمَنُوا قَدْ أَنزَلَ اللَّهُ إِلَيْكُمْ ذِكْرًا
Allah onlara şiddetli bir azap hazırlamıştır. Ey inanan akıl sahipleri! Allah’tan korkun. Allah size gerçekten bir uyarıcı (kitap) indirmiştir.
(MÜLK suresi 10. ayet):
وَقَالُوا لَوْ كُنَّا نَسْمَعُ اَوْ نَعْقِلُ مَا كُنَّا فٖى اَصْحَابِ السَّعٖيرِ
Ve: Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, (şimdi) şu alevli cehennemin mahkûmları arasında olmazdık! diye ilâve ederler.
(FECR suresi 5. ayet):
هَلْ فٖى ذٰلِكَ قَسَمٌ لِذٖى حِجْرٍ
Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.
mehmet selim polat 

CHP=AKMHP=ZULÜM DEVAM ETMEKTEDİR.-BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE CADI AVI

24 Temmuz 2018 Salı

ADNAN OKTARI ANLATIYOR..ESKİ EMNİYETCİNİN GÖZÜNDE ADNAN OKTAR....Adil Serdar Saçan: Adnan Oktar'ın kooperatifinden ev alan hakim ve polis...

22 Temmuz 2018 Pazar

ADNAN OKTAR..ŞANTAJCI..SAHTEKAR,..D-E-V-L-E- T ,,, S-U-S-K-U-N --- İŞ B-İ-Z-E .... DÜŞTÜ K-E-D-İ-C-İ...

ADNAN OKTAR.ERDOĞANA OY VERMEK FARZDIR DİYORDU.ŞİMDİ TUTUKLANDI.ACABA ŞİMDİ NE DÜŞÜNÜYOR?.

17 Temmuz 2018 Salı

Bediüzzaman Said Nursi ve II. Abdulhamid.!

Abdurrahman Dilipak : Adnan Oktar deyip geçmeyin

Adnan Oktar 2.Abdulhamid'in Darwinist Olduğunu ve Ülkeyi Parayla İngili...

ADNAN OKTAR'IN '' BEYİN TAKIMLARI '' .? '' YOK BÖYLE BİR ŞEY ''.?

6 Temmuz 2018 Cuma

TÜRKAN SAYLAN








Protestan misyonerleri SEV-ÇEV-ÇYDD Bunlar Avrupa Birliğin'den Yardım Almışlardır.ÇEV Çağdaş Eğitim Vakfı Neden Bunlar Hep Uğur Mumcuyu anarak iş görüyorlar?.Atatürkü Kullandıkları gibimi Yapıyorlar?. TÜRKAN SAYLAN KİMDİR, İYİ TANIYALIM
Annesinin, dönemin ünlü müteahhidi Fasih Galip ile evlendikten sonra Lili Mina Raiman adından vazgeçip Leyla adını almıştır. Dahası, MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören’in 24 Nisan 2001′de Başbakanlık’a gönderdiği raporda, Türkan Saylan’ı ve ÇYDD’yi misyonerlik faaliyetlerinin odağındaki isim olarak göstermesi bile görmezden gelinmiştir.
2 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandıktan sonra, başörtülü öğrencilerin korkulu rüyası haline gelmesi de yine bu dönemde gerçekleşmiştir.
Türkan Saylan adını, kamuoyu son dönemde yaptığı iki çıkışla sıkça duymaya başladı. Bunlardan birisi, "Çocuklarımız namaz kılma yerine bale yapsın". Diğeri de, Türkler’i başkalarının yaptıklarını yakıp yıkan bir millet ilan ettiği ifadeleri de bulunmaktadır.
Başkanlık yaptığı derneğin yardım eden şirketleri yazıyorum; Danone, Metro Grosmarket, Turkcell, TNT Ekspres, Ericsson, Finansbank, İş Bankası, Mercedes-Benz bunlardan bazıları.
29 Nisan’da İstanbul’da atılan sloganlardan birisi de, "Türkiye’yi yabancı sermayeye peşkeş çekme" yolunda olacak. "Türkiye’yi satın alan" bu şirketler, kendilerine en çok karşı çıkan kesimlerin sözcülüğünü yapan bir derneğe niçin yardım yaparlar? Aslen Türklüğü bile tartışılan biri nasıl oluyor da böyle önemli derneklerde başkanlık yapıyor tartışılır.






Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kendilerini temize çıkartmaya çalışıyor ama.!.


MİT’in misyonerlik raporundaki şok isimler:Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlattığı yazıda, Profesör Dr.Türkan Saylan’ın da adı geçiyor. Yazıya göre, Türkiye’deki bazı Amerikan okullarının kurucusu olan Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini SEV vakfı eliyle yürütüyor.




Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlatan bir raporda, Türkan Saylan’ın ismi ve başında bulunduğu dernek de yer alıyor.

Milli İstihbarat Teşkilatı İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören imzasıyla 24 Nisan 2001 tarihinde Başbakanlığa gönderilen iki sayfalık yazıda, sürpriz isimler yer alıyor.

MİT’in yazısına göre, Hıristiyanlığın bir kolu olan Protestanlığın Türkiye’de yayılması için faaliyet gösteren Dünya Kiliseler Birliği’nin ülkemizdeki temsilcisi durumundaki Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini Sağlık ve Eğitim Vakfı eliyle yürütüyor. Yazıda Amerikan Bord adına Türkiye’de faaliyet yaptığı belirtilen Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın mütevelli heyetinin başında ise Gülseven Yaşer’in kocası Yaşar Yaşer bulunuyor.
Yazıda, doğrudan Amerikan Bord ile bir ilişkisi olup olmadığı belirtilmemekle birlikte Profesör Türkan Saylan’a ve onun başında bulunduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne de genişçe yer veriliyor.
MİT’in yazısında Profesör Dr.Türkan Saylan’ın annesi Lili Mina Raiman’ın aslen Hıristiyan olduğu, 1936’da Leyla ismini aldığı belirtiliyor.
İşte büyük tartışmalara yol açacak olan MİT’in iki sayfalık raporu:
Cumhuriyet mitinglerinin favorisi ve düzenleyicisi Profesör Türkan Saylan kimdir?
Tanıyalım;
1935′de Kandilli’de doğdu. Kandilli Lisesi’ni bitiren Saylan 1963 yılında İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Saylan’ın iki oglu ve iki torunu var. Ama son yıllarda akciğer ve kemik vereminden seri ameliyatlar geçiren Saylan, 2 yıl demir korseyle gezerken dahi neşesini koruyabildi…
Annesi: Lili Mina Raiman - 1936 yılında “Leyla” ismini alarak ismini değiştirdi. Lili Mina Raiman ise, Raber Ragman ve Mina Verlig kızı, 1908, Bermingen İngiltere doğumlu ve katolik hristyan.



Kutlu Doğum’lar için ‘şov’ hakareti
Kürsüye çıkan ÇYDD Başkanı Türkan Saylan, AB sürecini eleştirdi. Yaradılış için ‘hurafe’ diyen Saylan, “Üniversitelerde gençleri laik cumhuriyet yerine İslami yönetime sürüklemek için her türlü parasal kısıntılar en üst düzeye varmıştır.” iddiasını dile getirdi. Kutlu Doğum haftası kutlamalarına da ‘şov’ diyen Saylan, “23 Nisan’daki ulusal coşkuyu gölgelemek üzere aynı tarihlerde yöneticilerin katılımıyla Kutlu Doğum şovu yapılarak cumhuriyetten intikam alınmaktadır.” iddiasında bulundu. Saylan, İstanbul Teknik Üniversitesi Maçka Yerleşkesi’nde ‘Türkiye’mizin çağdaşlaşma sürecinde laiklik’ konulu toplantıda da konuşmuş ve Türk milletinin tarih boyunca hep yakıp yıktığını öne sürmüştü.




Türkan Saylan hem dine hem millete açıkça hakaret içeren laflar söylemiş durumda.
Ne diyor Hanfendi(!)
- Türkler tarihten beri yakan yıkan bir milletmiş.
Cevab hakkı bu milletin bir ferdi olarak bana ve hepimize düşüyor. Türk milleti tarihten beri asil duruşunu bozmamıştır ve hayvanlara bile haklar tanımıştır. Osmanlı’daki kayıtlara bakılabilir.

Sizin Prof. ünvanınızın bile mesnedi belli değildir.
- Bi öğrenci sıranın üzerinde namaz kılacağına bale yapsın. Çağdaş Türkiye böyle olur.
Çağdaşlıkla kendisini yanyana getiren bir zihniyet ancak bu lafları kusabilirdi ve kustuda. Modern devlet dediğimiz devletlerde her pazar kiliseye giden devlet başkanlarını görmeyen Türkan Saylan acaba Sultanahmet’in sadece turistik bir yer değil aynı zamanda ibadet yapılan bir yer olduğundan haberi var mı?





BİR KONUŞMASI:
- Bu ülkede hristiyanlığı nasıl yayabiliriz. KÜRDİSTAN’ın temellerini nasıl atabiliriz.
- Cumhuriyetçi Türkan Saylan! ATATÜRK ismini kullanırsak bunu daha rahat yapabiliriz. Hem para toplar hem destek alırız, kampanyalar düzenler, TÜRKLERDEN topladığımız paralarla, KÜRTLERİ daha bilinçli hale getiririz, cahil insanlarla KÜRDİSTAN’ı kuramayız, Hristiyanlığı bu şekilde daha rahat yaymamız da mümkün.

Son ünlümüz Çydd başkanı Türkan Saylan hanfendi(!) oldu.
Bu ülkede birilerinin dini inançlarına saygısızlık yapıp bunu da vatan millet adına yaptıklarını , onunla perdeleyemiyorlarsa “laiklik elden gidiyor” yaygarasını kullandıklarını artık herkes biliyor.




Sahi kim bu Cumhuriyetçi Türkan Saylan! ve Çydd
Hemen cevablayalım.
Mit’in raporlarında misyonerlik faaliyetlerinin Türkiye ayağı. Özellikle Kitab-ı Mukaddes Şirketi (Sadece İncil yayımlar, ilk Türkçe incil 1826 yılında çevirmişlerdir) ile sıkı ilişkileri var. Aynı zamanda Amerikan NF-Board - (Vikipedi)(Dünyadaki misyonerlik faaliyetlerini organize eden Abd merkezli bir vakıf) ile sıkı ilişkiye sahip. Amerikan Board şirketi yaptığı faaliyetleri Türkiye’de SEV Vakfi (Sağlık Eğitim Vakfı) ve ÇYDD'...üzerinden yürütmektedir.



DEDESİNİN İSMİ RABER RAGMAN
Uzun süredir Hıristiyan kökenli olduğu konuşulan Türkan Saylan’ın Nüfus Kayıt Örneği’ne ulaşıldı. Türkan Saylan’ın Nüfus Kayıt Örneği’nde annesinin asıl isminin Lilimina Raiman olduğu görülüyor. Aynı zamanda YÖK üyesi olan Türkan Saylan’ın 1924 İngiltere doğumlu olan annesi Lilimina Raiman, 1936 yılında Leyla ismini almış. İstanbul ili Eminönü ilçesine kayıtlı Türkan Saylan’ın anne tarafından dedesinin ismi Raber Ragman, anneannesinin ismi ise Minaverlig. Türkan Saylan’ın annesi Leyla Hanım’ın din hanesinde “Katolik Hıristiyan”yazıyor.



BU NE TESADÜF? http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312
Dedesinin ismi Agop olan Doğu’daki Rektör Yücel Aşkın ile dedesinin ismi Ohanis olan Batı’daki Rektör Alıcı’nın, İHL ve katsayı konusundaki çıkışları ile bu ortak noktalarını 30 Eylül tarihli sayısında “Bu ne tesadüf” şeklindeki haberler, Türkan Saylan’ın da Hıristiyan kökenli oluşuyla ilgili yine aynı soruyu gündeme getiriyor: “Bu ne tesadüf?”
MİT’in misyonerlik raporundaki şok isimler
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Türkiye’deki misyonerlik faaliyetlerini anlattığı yazıda, Profesör Türkan Saylan‘ın da adı geçiyor. Yazıya göre, Türkiye’deki bazı Amerikan okullarının kurucusu olan Amerikan Bord Heyeti, bu faaliyetini SEV Vakfi eliyle yürütüyor.



“Çocuklarımızın sıra üstünde namaz kılmasını değil, bale yapmasını istiyoruz.” diyen ÇYDD Başkanı, Gençlik Korosu’nu yöneten müzisyenin isminin ‘Muhammed‘ olmasını da ‘ironi’ olarak değerlendirmişti.

((

Verdiği reklamlarla ve söylemlerle sürekli halkı kışkırtmaya çalışan bir ruh haleti var. Başkanlığını Profesör Türkan Saylan’ın yaptığı Çağdaş Yaşamı destekleme Derneği hakkında, Atatürk İlke ve İnkılaplarını kalkan olarak kullanıp, bir çok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para topladığı, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurtdışından yardım aldığı, hiç bir yasal dayanağı olmadan kamuoyuna kendisini sivil toplum kuruluşları birliği olarak tanıtan çeşitli dernek ve vakıflarla işbirliği içerisinde oldukları yönünde yapılan ihbarlar sonucu denetime tabi tutulmuş ve Dernekler Kanunu 62 ve 85/2 maddesine muhalefetten 5 Şubat 2001 tarihinde Maltepe Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapılmıştır.

Şimdi de Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin Başkanı ve YÖK üyesi Türkan Saylan. Saylan’ın, eğitimin bütün kesimlerinin temsil edildiği 17. Milli Eğitim Şûrası’ndan oylama sonucunda 4′e karşı 66 oyla “Katsayı adaletsizliğine son verilsin” yönünde karar çıkması karşısındaki tavrı hayli dikkat çekiyor. İçine sindiremediği “Herkes üniversiteye eşit şartlarda girsin” kararını “hazırlanmış bir oylama” şeklinde değerlendiren Türkan Saylan’ın da Hıristiyan kökenli olduğu netleşti.

1-http://www.dinahlak.com/forum/index.php?topic=2885.msg4338#msg4338
2-http://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkan_Saylan
3-http://www.netpano.com/haber/1578/T%C3%BCrkan/Saylandan/T%C3%BCrkl%C3%BC%C4%9Fe/A%C4%9F%C4%B1r/Hakaret/
4-http://www.haberler.com/turkan-saylan/
5-http://www.tumgazeteler.com/haberleri/turkan-saylan/
6-http://www.tumgazeteler.com/?a=2532454
7- http://www.cafesiyaset.com/haber/20080208/Sayin-Turkan-Saylan-siz
8- http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Turkan-Saylandan-ilk-aciklama-geldi.php
9-http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Ergenekona-destek-veren-o-sirketler.php
10-http://www.cafesiyaset.com/haber/20090413/Polis-Turkan-Saylani-konusturmadi.php
11-http://www.cafesiyaset.com/haber/20080715/Turkan-Saylan-Korkuyorum.php
12- http://www.cafesiyaset.com/haber/20080514/Isimleri-yerli-cisimleri-yabanci-unluler.php
Necla Arat-(CHP İst. Vekili) Müslüman Halk'ın Düşmanı)

Protestan misyonerleri SEV-ÇEV-ÇYDD
Necla Arat-(CHP İst. Vekili) Müslüman Halk'ın Düşmanı)


Şu üç Sivil Toplum Örgütü, Avrupa Birliği’nden ‘Hibe’ almışlardır: Sağlık ve Eğitim Vakfı (SEV), Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD). Şimdi bunlardan SEV’i biraz yakından tanıyalım:http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312

SEV, Sağlık ve Eğitim Vakfı
Fahri Başkan: Şevket Sabancı; Mütevelli Heyeti: Yaşar Yaşer (Başkan), Sema Gökçen (Başkan Yardımcısı), Mete Akyol, Josef Amado, Ceyda Aydede, Prof. Dr. Mustafa Aysan, Örsçelik Balkan, Tarık Bozbey, Gülsen Çapa, Şükran Çelebi, Candan Çilingiroğlu, K. Erhan Dumanlı, Muhteşem Ekenler, Dilek Erzik, Kenneth Frank, Hasan Güleşçi, Tülay Güngen, Mehmet Gür, İlter H. Gürel, Esin Hoyi, Oktay İşcen, Bülent Kalpaklıoğlu, Feyhan Kalpaklıoğlu, Hazım Kantarcı, Prof. Dr. Ahmet N. Koç, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. Zeynep İ. Önsan, İbrahim Paksoy, Yılmaz Poda, Demir Sabancı, Naci Sığın, Tamer Şahinbaş, Ejide Tanık, Prof. Dr. Aykut Toros, Sait Tosyalı, Prof. Dr. İlter Turan, Yrd. Doç. Dr. Engin Ünsal, Füsun Üstün, Dr. Warren H. Winkler, Mehmet Yaltır.

Onursal Mütevelliler: Zeliha Dural, Anna G. Edmonds, Burhan Karaçam, Johannes Meyer, Sevindik Özev, Sevim Öztahtacı, Harold Schoup, İstemihan Talay, Müjde Tekil, Berin Tümer.

Yönetim Kurulu: Tamer Şahinbaş (Başkan), Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu Sait Tosyalı, Ceyda Aydede, Şebnem Day, Esin Hoyi, İbrahim Paksoy, Prof. Dr. Sedefhan Oğuz, Prof. Dr. İlter Turan.

Projenin Adı: İşten Eve Sağlık: Genç İşçiler ve Eşleri İçin Cinsel Sağlık Eğitim ve Bilgilendirme Merkezi

Tarih: 03.04.2006
AB’den Aldığı Para: 191.000 Avro

Açıklama: 2005 yılının başında, Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş, gazetesinde, ‘Bağlarbaşı’nda Misyoner Okulu’ ve ‘Başbakan’a Misyoner Komşu’ başlıklı iki haber yazdı. Adnan Odabaş, bu haberlerinde şu bilgileri veriyordu:

* SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile Prof. Dr. Türkan Saylan’ın başkanlığını yaptığı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYD) işbirliği içindedirler.

* SEV, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlı Amerikan Board ile ilişkilidir, aynı binada çalışmaktadırlar. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermekte ve emrindeki Bible House (İncil Evi) Şirketi ile misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.

* SEV, Türkiye’de Protestan misyonerliği yapmaktadır.

Adnan Odabaş’ın Üsküdar Gazetesi’nde çıkan bu haberleri üzerine SEV mahkemeye başvurdu ve Üsküdar 4. Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak Adnan Odabaş’tan 30 milyar TL. manevi tazminat talep etti. Mahkeme, MİT (Milli İstihbarat Teşkilatı)’den bilgi istedi. Olaylar şöyle gelişti:

* 2 Mayıs 2005 tarihinde MİT, mahkemeye gönderdiği yanıtta, Amerikan Board’un İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla Türkiye’de Protestanlığın yayılması için uğraş verdiğini doğruladı. MİT, Mahkemeye gönderdiği raporunda; Üsküdar SEV İlköğretim Okulu, Üsküdar Amerikan Lisesi, İzmir Amerikan Lisesi, İzmir SEV İlköğretim Okulu, Tarsus Amerikan Lisesi, Tarsus SEV İlköğretim Okulu ve Gaziantep Amerikan Hastanesi’nin Amerikan Board ile bağlantılı olarak çalıştığını da bildirdi. MİT’in Mahkemeye gönderdiği raporda, son yıllarda mülk edinmeyen Amerikan Board Heyeti’nin tasarrufu altındaki mülklerini de SEV’e devrettiği ve faaliyetlerini SEV aracılığıyla yürüttüğü bilgisi de yer almaktaydı.

* MİT’ten gelen bilgileri değerlendiren Üsküdar 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, 12 Aralık 2005 tarihinde verdiği kararda, SEV’in 30 milyar TL. tazminat talebini reddetti.

* Mahkeme kararını değerlendiren Üsküdar Gazetesi sahibi Adnan Odabaş şunları söyledi: “Gazetemizde yer alan haberlerin hepsi MİT raporuna ve Tapu Kadastro Müdürlüğü’nden aldığımız belgelere dayanmaktaydı. SEV, bunların yalan olduğunu iddia ediyordu. Haklılığımız mahkeme kararıyla ortaya çıktı.” Adnan Odabaş, SEV’in, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile ilişkisi olduğunu da anlattı ve şu çarpıcı açıklamayı yaptı: “Bunlar hep birlikte çalışıyor. Bunlar 20 Nisan 2001 tarihli MİT Raporunda sabittir.”

* Adnan Odabaş’ın Nisan 2005’de bir kitabı çıktı: ‘Dikkat Misyoner Geliyor’. Bu kitapta şu bilgiler yer almaktaydı: 1. Yaşar Yaşer’in başkanlığını yaptığı SEV (Sağlık ve Eğitim Vakfı) ile eşi Gülseven Yaşer’in başkanlığını yaptığı ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı), birlikte çalışmaktadırlar. 2. Başkanlığını Gülseven Yaşer’in yaptığı ÇEV, deprem bölgesinde eğitim ve öğretim evi projesi hazırlayarak Amerikan Board’dan parasal yardım talebinde bulunmuştur. 3. Başkanlığını Prof. Dr. Türkan Saylan’ın yaptığı ÇYDD, Atatürk ilke ve inkılaplarını kalkan olarak kullanıp, birçok kişi ve kuruluştan yardım adı altında para toplamış, ilgili bakanlıklardan izin almaksızın yurt dışından parasal yardım almıştır. ÇYDD başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, Hıristiyan kökenlidir.

Şimdi, buraya kadar anlatılanları kısaca özetleyelim:
• SEV, Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapmaktadır.
• ÇYDD, SEV ile birlikte çalışmaktadır.
• ÇEV de SEV ile birlikte çalışmaktadır.
• SEV ile birlikte Türkiye’de Hıristiyan Protestan misyonerliği yapan ÇEV, aynı zamanda bir deprem projesi için de Amerikan Board’dan para yardımı istemiştir.
• ÇEV’in para yardımı istediği Amerikan Board, Dünya Kiliseler Birliği’ne bağlıdır. Amerikan Board’un bünyesinde bulunan Protestan Kilisesi, 1830 yılından beri Türkiye’de faaliyet göstermektedir ve emrindeki İncil Evi (Bible House) Şirketi aracılığıyla misyonerlik faaliyeti yürütmektedir.

Şimdi, bir de ÇEV (Çağdaş Eğitim Vakfı)’nın Yönetim Kuruluna bir göz atalım:

ÇEV, Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu:
- Yönetim Kurulu Başkanı: Gülseven Yaşer
- 2. Başkan: (E) Org. Şener Eruygur
- Yönetim Kurulu Üyeleri: Prof. Dr. Nur Serter, Prof. Dr. Necla Ara, Pınar Tünenç, (E) Tuğgeneral İdris Koralp, Yusuf Güsar, Leyla Pekcan.

20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in 2. Başkanı (E) Org. Şener Eruygur, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkanıdır!

20 Nisan 2001 tarihli MİT raporunda Protestan Misyonerliği yaptığı kesinleşmiş Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV)’in Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nur Serter, 25 Haziran 2006 tarihinden beri Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)’nin Genel Başkan Yardımcısıdır!

Şimdi ADD üyelerine dönüp soruyoruz:

Siz bu durumu içinize sindirebiliyor musunuz?

(Yılmaz Dikbaş)


http://www.islaminesil.com/empty-t2409.0.html;msg6312#msg6312








Bugün merak ettim ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Türkan Saylan adını kamuoyunda son dönemde çok duymaya başladım ve araştırma yaptım. Aynı zamanda Atatürkçü Düşünce Derneği´nin önde gelenlerinden birisidir. Dedim ki; bu kadar Atatürkçü olan, bu kadar çağdaş yaşam derneği ile ilğilenen kişi kim acaba? Şimdi aşağıya yazmaya başlıyorum, sizlerinde bilgisine sunuyorum.
Annesinin, dönemin ünlü müteahhidi Fasih Galip ile evlendikten sonra Lili Mina Raiman adından vazgeçip Leyla adını almıştır. Dahası, MİT İstihbarat Başkanı Cemal Uzgören’in 24 Nisan 2001′de Başbakanlık’a gönderdiği raporda, Türkan Saylan’ı ve ÇYDD’yi misyonerlik faaliyetlerinin odağındaki isim olarak göstermesi bile görmezden gelinmiştir. 2 Şubat 2001’de Cumhurbaşkanı Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandıktan sonra, başörtülü öğrencilerin korkulu rüyası haline gelmesi de yine bu dönemde gerçekleşmiştir. Türkan Saylan adını, kamuoyu son dönemde yaptığı iki çıkışla sıkça duymaya başladı. Bunlardan birisi, "Çocuklarımız namaz kılma yerine bale yapsın". Diğeri de, Türkler’i başkalarının yaptıklarını yakıp yıkan bir millet ilan ettiği ifadeleri de bulunmaktadır. Başkanlık yaptığı derneğin yardım eden şirketleri yazıyorum; Danone, Metro Grosmarket, Turkcell, TNT Ekspres, Ericsson, Finansbank, İş Bankası, Mercedes-Benz bunlardan bazıları. 29 Nisan’da İstanbul’da atılan sloganlardan birisi de, "Türkiye’yi yabancı sermayeye peşkeş çekme" yolunda olacak. "Türkiye’yi satın alan" bu şirketler, kendilerine en çok karşı çıkan kesimlerin sözcülüğünü yapan bir derneğe niçin yardım yaparlar? Aslen Türklüğü bile tartışılan biri nasıl oluyorda böyle önemli derneklerde başkanlık yapıyor tartışılır.
Şimdi son olarak diyorumki; bizleri yönlendirmeye çalışan insanları iyi analiz edelim. Böyle güzel memleketimizin kıymetini bilelim...


http://www.aramizdakalsin.com/oku.asp?id=1328&Turkan+Saylan+Kimdir







:::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::.
- Prof. Dr. Saylan'ın türban hakkındaki görüşleri; "Yurtdışında, kapalı kızların üniversitelere gideceğini öğrendik. Bu Türkiye için büyük bir ayıptır. Biz onca yıldır orada hep övgü alırdık. Ülkemiz hep övülürdü. Atatürk övülürdü, laik sistemimiz övülürdü. Ama bu kez Amerikalısından tutun Japon'una kadar herkes 'Türkiye nereye gidiyor' diye sordu. Ben de onlara 'siz rahat olun, biz kadınlar olarak bu anayasa değişikliğine izin vermeyeceğiz' dedim. Demokrasi bu mudur? Herkes üniversiteye gidebilir mi? Kurallarımız yok mu? Çok önemli bir aşamadan geçiyoruz. MHP'nin payandalığını ise hiç affetmiyorum." diyerek türbana olan tepkisini dile getirmişti.

Prof. Dr. Saylan,"Bu çocukların arka bahçe olarak kullanılması zorumuza gidiyor" diyerek "Bunun için sonuna kadar savaşacağız. Bu savaş demokratik yollarla olacak" demişti.

13 Nisan 2009
http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=50160

9.Haçlı Seferi

İşte ABD ve AB'nin Medeniyeti>>GrenadeGrenadeGrenadeGrenadeGrenadeHıristiyanlık Din değildir,Siyasi ve Tarihi bir oluşumdurBible 2 UydurukItYumurtadan çıktı Big HugKucaklaş Running KucaklaşJeepScreamerDuel GunsZalimProudBible 2

Terk Edilen İslam

Terk Edilen İslam
Gülü Tıkla